Tweet |
Günümüzde içsel huzur ve mutluluğu arayan birçok insan, cevapları dış dünyada arıyor. Ancak, gerçek huzurun ve mutluluğun anahtarı, gözlerimizin önündeki dış dünyada değil, kalbimizin attığı içsel dünyamızın derinliklerdeki katmanlarında yatar.
İçsel huzur ve mutluluk, dışsal koşullara bağlı olamaz. Zenginlik, güç veya şöhret bizi gerçek mutluluğa da götüremez. Eksik kalır, yavan kalır ve bizi yolda bırakır. Asıl yolculuk, iç dünyamızı keşfetme, anlama ve yeniden inşa etme yolculuğudur.
Bu yolculuk, gizli bir bahçenin keşfine benzer. Dışarıdan bakıldığında sıradan ve ihmal edilmiş gibi görünebilir, ancak derinlere indikçe, zenginliklerle dolu olduğunu fark edersiniz. Ancak bu bahçenin anahtarı, sabır ve insan üstü bir dikkatle arayanlara görünür olur.
İçsel huzur ve mutluluğun sırrı, bize verilen bu hayatı takdir etme gücünde yatar. Bilmeliyiz ki, neye ihtiyacımız varsa bize o verilir. İnanmalıyız ki, içine düştüğümüz her şey, bizim yüksek iyiliğimiz için. Farkına varmalıyız ki, biz uyusak da uyanık olanlar, uyuyanlara çok iyi bakanlar var.
Gelecek için kaygılanmak veya geçmişteki hatalara takılı kalmak, iç huzurumuzu ve mutluluğumuzu sabote eder. Doğamız bizi burada tutuyor ve aslında ileriye doğru bir adım atmamızı engelliyor. Her birimiz kendi bireyselliğimizin içine düştüğümüzden ayrı ayrı minik sandallar inşa etmeye çalışıyoruz. Oysa birlikte çok daha fazlasını, hepimizi içine alacak ve hepimizin tüm ihtiyaçlarını karşılayacak muhteşem gemileri de yapma şansımız var.
Bir diğer önemli nokta da kabul ve bağışlamadır. Kendimizi ve başkalarını olduğu gibi kabul etmek, iç huzurumuzun temeli. Geçmişteki hatalarımıza veya eksikliklerimize takılı kalmak yerine, kendimize ve başkalarına karşı şefkatle yaklaşmalı ve birlikte ilerlemeye odaklanmalıyız.
İçsel huzur ve mutluluk aynı zamanda minik mutlulukların değerini anlamakla da ilgili. Büyük hedeflere ulaşmak için koşarken, küçük anların tadını çıkarmayı unutuyoruz. Elimizden alınmadan önce takdir edemiyoruz. Bir günbatımının güzelliği, bir dostun gülümsemesi veya bir çiçeğin kokusu, iç huzurumuzu ve mutluluğumuzu yeniden keşfetmemize yardımcı olabilir.
Günümüzün gürültülü dünyasında, sessizliği bulmak ve içsel derinliklerimize inme gücü bulmak önemli. İçeride ve dışarıda çok fazla ses varken ve biz kimin sesine kulak vereceğimizi bilemiyorken içsel sessizlikte dinlenmek, tekrar arama gücünü bulmamıza yardımcı olabilir.
Son olarak, içsel huzur ve mutluluğun sırrı, başkalarına hizmet etmek ve bağ kurmaktır. Kendimizi sadece kendi içsel dünyamıza kapatmak yerine, başkalarının hayatına dokunmak ve onlara yardım etmek, gerçek mutluluğun kaynağı olsa gerek. Bağ kurmak ve sevgiyle paylaşmak, içsel huzurumuzu ve mutluluğumuzu artırırken bizleri de bitenden bitmeyene götürecek.
Çoğunluk her zaman haklı değil, her zaman gerçeklere bağlı da değil. Tam tersine gerçeğin peşine pek azımız düşüyor ve bunun değerini biliyoruz.
İçsel huzur ve mutluluğun sırrı, dışarıda değil, içimizdedir. Her birimiz, kendi içsel bahçemizin anahtarını bulabilir ve gerçek mutluluğu keşfedebiliriz. Tek ihtiyacımız olan, bunu yapabilmeyi gerçekten istemek…
Yasemin Koçak Tezel