dini sohbetler sohbet elektronik sigara islami sohbetler islami sohbet muzik indir islami sohbet cinsel sohbet omegle tv türk sohbet yeni bahis siteleri emlak seviye 5 mutfak lavabo tıkanıklığı açma fiyatları görükle escort bursa escort su böreği sipariş galeri yetki belgesi nasıl alınır yalama taşı dini sohbetler sohbet islami sohbet muzik indir cinsel sohbet omegle tv türk sohbet islami sohbet deneme bonusu Penis Enlargement Turkey Burun Estetiği Ankara Lazer Epilasyon Ankara Lazer Epilasyon Ankara Labioplasti Ankara Kızlık Zarı Dikimi Ankara Lazer Epilasyon Konya Dudak Dolgusu Ankara Kıl Dönmesi Tedavisi Ankara Hemoroid Tedavisi Ankara Meme Ultrasonu Ankara sakarya escort sakarya escort
Bugun...



KUSURLU KUSURSUZLUĞUM


facebook-paylas
Tarih: 10-09-2024 09:02

KUSURLU KUSURSUZLUĞUM

Bugün yine sorgulamayla başladım güne. Gel birlikte bakalım Şapşiğim. Beni kim ne zaman süper kahraman yaptı diye. Nasıl öğrendim üzülmemeyi, utanmamayı, korkmamayı, kızmamayı veya ben bastırınca bu duyguların yaşanmadığını zannetmeyi? Ne zaman inandırıldım kendimden daha güçlü olduğumda kendimden daha mutlu olacağıma? “Hayatı yaşamak yerine hayata saldır’’ emrini nereden aldım?

Sadeliğimi vasat, zayıflığımı aciz, sakinliğimi korunaksız bilmeyi nereden öğrendim? Düşmeyi, durmayı, korkmayı, yapamamayı, yargılayıp durmayı nereden öğrendim?

Güçlü ol, hırslı ol, başarılı ol, çalışkan ol, cesur ol… Kendini boşver, olması gereken ol! ‘’Sen yaparsın!’’ ‘’ En çok sana güveniyorum!’’ ‘’ Senin elinden hiçbir şey kurtulmaz!’’ ‘’ En iyisi sensin!’’ diye diye içi yaralı kahramana dönüştüm. Kahraman olmazsam yaşayamayacağımı söylediler ama böyle giderse ruhen öleceğim yakında.

Mezarıma ‘’kendisi olamamaktan öldü!’’ yazacaklar. Beni kim, ne zaman süper kahraman yaptı? Nereden öğrendim bu doğası kusurlu kusursuzluğu? Yalancı uçuşlarımı övüne gerene anlatırken sahici düşüşlerimi sadece kendime saklamayı nasıl öğrendim ben? İnsana güç de lazım, güçsüzlük de.

Bu noktada kendime fazlasıyla acımasız davrandığım ve de ne kadar sert yargıladığım ve hatta tüm alemin de beni tıpkı benim algıladığım gibi “leş” algıladığını zannediyorum. Sonrasında da kendimi sevilemez, değersiz, işe yaramaz vb. gibi hissediyorum…

Halbuki “sevgili”nin tek öpücüğüne bakıyor… Bu öpücük eşten de gelebilir, dosttan da, çocuktan da ya da fiziksel hiç kimse yoksa bile bir şarkıdan da… “Sevgili” O işte… Bir yolunu buluyor…

Yaramı fark etmeden iyileşmek yok. Zayıflığımı bilmeyen ben gerçek gücüme erişemeyeceğim farkındalığıyla yol almalıyım. Kapanmayan açılmamın, düşmeyen kalkmamın, üzülmeyen gülümsememin, utanmayan gururlanmamın hakkını verebilir miyim? Süperi bilmem ama işimin, evimin, çevremin veya kendimizin kahramanı olan herkesin insan olduğunu unutmaması dileğimle…

Nesrin Gökpınar







Etiketler :

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER GENEL Haberleri

Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
HABER ARŞİVİ
nöbetçi eczaneler
HABER ARA
YUKARI YUKARI