16-24 Ağustos 2025 tarihleri arasında ailecek Tokat, Sivas, Erzincan, Erzurum, Kars, Iğdır ve Nahcivan’a özel arabamızla bir gezi düzenledik. Niyetimiz, önce güzel ülkemizin 81 ilini görebilmektir. Ben yapı olarak gezmeyi seven biriyim. Bu bağlamda imkân varsa, sağlık yerindeyse günü gününde değerlendirmek gerekir. Çünkü “Dün gitti, yarın var mı? Ölenler hep ihtiyarlar mı?” misali yarınlar hep meçhuldür.
30-35 yıl önce kömür ocağından bir akrabamız emekli olmuştu. O zaman toplu ikramiyeler de iyiydi. Önce hacca gitmeye karar verdiler. Sonra çocuklarını hesap edip vazgeçtiler. Aradan zaman geçti, toplu para bitti. Bu sefer hacca gitmeyi daha çok arzu ettiler ama nafile. Şimdi ne yapıyorlar diye merak ederseniz, karı-koca Osmancık Gemici Kabristanlığı’nda yatıyorlar. Peki ya çocukları? Onlar da tatil yapıyorlar... Bizden önceki veya bizim neslin 50 yılda gezemediğini (harcayamadığını) şimdiki nesil 50 günde gezebiliyor, para olarak da harcayabiliyor. Çok özel bir durum yoksa (hele hele işini, eşini bulmuşsa) çocukları, çocukların çocuklarını çok fazla düşünmeye gerek yok. Bırakın hesaplarını, kitaplarını kendileri yapsınlar. Yarın yaşlılıkta o değer verdikleriniz (torunlar) düğünlerde, bayramlarda bile “alo” demekten, kapınızı açmaktan imtina ederlerse sürpriz olmaz. Rabbim vefalı olanlardan eylesin.
Bu gezi, bu zamana kadar yaptığımız geziler arasında en güzeli oldu. Daha doğrusu, önceki gezilerimizi hep yanlış yapmışız. Nasıl mı? Geziye giderken Çorum’u Çorum’da bırakmayıp yanımızda taşımışız. Başka bir ifade ile beden gezmiş ama beyin Çorum’da kalmış. Bu da maalesef gezinin lezzetini azaltmış. Bu gezide, kendi adıma kapıdan çıkarken Çorum’u Çorum’da bırakmayı başardım. Bunu herkese tavsiye ederim.
Konaklamak için öğretmenevlerini tercih ediyoruz. Hem personele %50 indirim var hem de daha güvenilir. Kahvaltı dâhil kişi başı 800-900 TL civarında.
Sivas : İlk akşam burada öğretmenevinde konakladık. (Sivas, hanımın doğum yeri.) Gayet güzel ve merkezi bir yerde. Sivas’ı tahmin ettiğimden çok daha güzel buldum. Selçuklu, Osmanlı ve Cumhuriyet eserleri yan yana. Geniş bir meydanı var. Hele akşamları o geniş caddelerde yürümek harika. Sanki tüm Sivas caddelerde yürüyor; o kadar kalabalık. İnsan kendini Kızılay’da zannediyor. Yine etli ekmek ve köftesi olmazsa olmazlardan, mutlaka tadılmalı. Diğer taraftan belediye sosyal tesisi kalite ve fiyat olarak çok uygundur. Örneğin sütlaç orada 80 TL, ama Çorum belediye tesislerinde 120 TL’dir. Bu arada eski oda arkadaşım, valilik Özel Kalem Müdürü ve şimdi üniversite de Daire Başkanı olan İsmail Kaya Beye refakati için teşekkür ediyorum.
Erzincan : Öğretmenevi yeni yapılmış, harika. Şehir, yaşanan depremlerden bir miktar ders almış gibi görünüyor. Zira yüksek katlı binalar yok. Caddeler geniş ve düzenli. Özellikle Terzibaba Camii mutlaka ziyaret edilmelidir. Farklı bir mimariyle yapılmıştır. Yine Erzincan’ın ciğer şişi ve döneri çok lezzetlidir. Fiyatlarda makuldür.
Erzurum : Öğretmenevi merkezde olup her yere yakın. Erzurum’a gidip Sayın Mustafa Çiftçi Bey’e selam vermeden dönmek olmazdı. Sayın Valimizi Kongre Merkezi’ndeki makamında ziyaret ettik, bir miktar hasbihal eyledik. “Dönüşte sizi misafir edeyim hocam” dedi. İlgi ve alakası için kalbi teşekkür ediyorum. Hayatımda tanıdığım en değerli iki validen biridir. Erzurum hakikaten çok değişmiş. 10-15 yıl önce gitmiştim, ama şimdi tanıyamadım desem doğrudur. Tarihi camileri, kümbetleri, kalesi, tabyaları ve türbeleri mutlaka ziyaret edilmelidir. Yine Erzurum’un olmazsa olmazı cağ kebabı yerinde yenmeli, semaverden çay içilmelidir.
Kars: Doğunun incisi konumunda, ferah bir şehirdir. Kalesi, tarihi camileri, müzeleri ziyaret edilmelidir. Peynir çeşitlerinden tadılmalıdır. Bu arada Ermenistan sınırında bulunan Ani Harabeleri mutlaka görülmelidir. Hele burada namaz vaktine denk gelirse, yanık sesli müezzinin okuduğu ve Türkiye-Ermenistan semalarında yükselen ezanı mutlaka dinlemek gerekir. Ayrıca bize burada hanesini ve gönlünü açan değerli İmdat Mustafaoğlu’na kalbi teşekkür ediyorum. Misafirperverliğine gıpta ettim.
Iğdır: Ağrı Dağı’na en yakın noktalardan uzanıp giden ve Nahcivan’a açılan bir kapıdır. Mahalli yemekleri yenmeli, ayranı içilmelidir.
Nahcivan : Güney Kafkasya’da, Azerbaycan’a bağlı özerk bir cumhuriyettir. Doğrudan Azerbaycan anakarasıyla kara bağlantısı bulunmaz. Komşuları: doğuda Ermenistan, güneyde ve batıda İran, kuzeybatıda Türkiye (11 km’lik sınır). Yüzölçümü: Yaklaşık 5.500 km². Nüfusu: Yaklaşık 500.000 Başkent: Nahcivan şehri. Sarayları, müzeleri geziyoruz bizden başka kimse yok desek yeridir. Yine caddeleri de çok sakindir.
Tarihçe: Nahcivan, çok eski çağlardan beri yerleşim görmüş, stratejik konumu nedeniyle Pers, Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı gibi birçok devletin hâkimiyetinde bulunmuştur. 1924’te Sovyetler Birliği içinde Azerbaycan Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti’ne bağlı özerk cumhuriyet olarak kuruldu. 1991’de Sovyetler’in dağılmasının ardından Azerbaycan Cumhuriyeti’ne bağlı özerk bölge statüsünü sürdürdü.
Yönetim: Özerk statüye sahip olup kendi anayasa, parlamento ve hükümetine sahiptir. Ancak dış politika ve savunma konularında yetki Azerbaycan merkezi hükümetine aittir.
Ekonomi: Tarım (üzüm, buğday, meyve, sebze) ve hayvancılık önemli yer tutar. Tuz yatakları (Nahcivan Tuz Dağı), maden suyu kaynakları ve termal turizm alanları meşhurdur. Türkiye ve İran üzerinden ticaret bağlantıları vardır.
Kültür: Zengin Türk-İslam mirasına sahiptir. Ordubad gibi tarihi şehirleri, türbeleri ve camileri dikkat çekicidir. Nahçıvan, aynı zamanda İslam dünyasının önemli bilim insanlarından Nasîreddin Tûsî’nin doğduğu yerdir.
Stratejik Önemi: Azerbaycan’ın Türkiye ile kara bağlantısı sağlayan tek noktasıdır. 2020 Karabağ Savaşı sonrası gündeme gelen Zengezur Koridoru projesi ile Azerbaycan ve Nahçıvan’ın doğrudan bağlanması hedeflenmektedir.
Önemli Eserler: Mömine Hatun Türbesi, Yusuf Küseyiroğlu Türbesi (1162), Gülüstan Türbesi, Alıncak Kalesi, Nahcivan Tuz Dağı, (Mutlaka ziyaret edilmeli. Gece isteyen tedavi amaçlı 850 TL’ye konaklayabilir) Ashab-ı Kehf Türbesi, Haydar Camii, Haydar Aliyev Sarayı, Karabağlar Köyü Abidesi, Ordubad Şehri (tarihi evleri, dar sokakları, camileri ve medreseleriyle ünlüdür).
Nahcivan’a Iğdır üzerinden Dilucu Sınır Kapısı’ndan giriş yapılmaktadır. (Iğdır’dan yaklaşık bir saat, oradan Nahcivan’da yine yaklaşık bir saat.) Dilucu Türk sınır kapısında biri yaklaşıp, “Arabanızla sakın gitmeyin. Çok trafik cezası yersiniz, şöyle olur, böyle olur.” diye konuşuyor. Ben insani olarak ilgileniyor sanmıştım. Meğerse “simsar” tabir edilen birisiymiş, bizi taksilere yönlendirmeye çalışıyormuş. Sonra yine “Nahcivan’da sıkıntı çekersiniz, buradan manat alın.” diye ortada dolaşanlar vardı. Bunlara itibar edilmemelidir.
Türk sınır kapısında işlemleri yaptırıp (kimlik kartı ile gidilebiliyor, yurt dışı harcı kişi başı 700 TL) Nahcivan sınır kapısına geçiyoruz. Orada bizi beyefendi bir komutan karşılıyor. “Bir tarafımızda Ermenistan, diğer tarafımızda İran var. Lakin bir dost sizsiniz.” diyor. Orada da araç sigortasını (1.600 TL) yaptırıp yaklaşık 1-1,5 saatte işlemleri tamamlıyoruz.
Yollar 6-7 şerit, dümdüz ve kenarlarda aynı boyda ağaçlar var. Trafik yok ama hız sınırı genellikle 60-90 km. Böyle bir yolda buna uymakta zorlansak da trafik kurallarının sıkı olduğunu duyduğumuz için daha dikkatli oluyoruz.
Nahcivan’a 15-20 km kala solda Karabağlar ilçesine dönüyoruz. Türbeyi ve abideyi ziyaret ediyoruz. Sonra Nahcivan’da otele yerleşiyoruz. Otel lüks; süit oda, 4 kişi, iki ayrı odada kahvaltı dâhil 4.000 TL’ye kalıyoruz. Türkiye’de öğretmenevi fiyatına denk geliyor. Sonra yan tarafta yemek yemek için lokantaya geçiyoruz. Lakin ben biraz tedirginim, hatta oğluma kızdım. (Sonra ortamı öğrenince, “İstediğin yere götür.” dedim.) İlk gün burada yersek yarın aç kalırız diye düşündüm. Zira bizim nesil kararını lokantanın dış görünüşüne göre verirken, şimdiki nesil internetteki yorumlara göre veriyor. Hatta bizden daha isabetli karar veriyor.
Dört kişi rahat şekilde yemeğimizi yedik. Ben 3-4 bin TL beklerken hesap 55 manat (1.350 TL) tuttu. Diyeceğim o ki, Nahcivan’da yeme-içme gayet ucuz. Mesela tavuk şiş, Adana kebap 100-150 TL bandında. Büyük boy fincan çay 12 TL.
Nahcivan’da mezarlıklarda genellikle mevtaların resim var. Bu arada Haydar Camii ziyaretimizde Nahcivan Müftüsü (Diyanet İşleri Başkanı) Ali Orucov Beyle tanıştık. Biraz muhabbet eyledik. Karşılıklı telefonlarınızı aldık. Tekraren görüşmek dileğiyle.
Nahcivan’da öyle Türkiye’deki gibi adım başı trafik işareti yok. Sadece hız ve yaya geçidi tabelesi var desem yalan olmaz. Bir de yaya adımını atınca araçlar derhal duruyor. Ayrıca bizim gibi adım başı otopark ücreti yok. WC’ler bedava. Müzeler bedava. Çok ferah bir şehir. İmkânı olanların mutlaka gidip ziyaret etmesini tavsiye ediyorum. Çorum-Nahcivan arası yaklaşık 1.200 km’dir.
Özeti: İmkânın varsa, sağlığın yerinde ise geç kalma düş yollara…
fındıkzade escort ,büyükçekmece escort ,türbanlı escort ,avcılar escort ,esenyurt escort ,silivri escort