Bugun...


Mahir ODABAŞI

facebook-paylas
MERHUM İSA KARTAL AĞABEYE VEFA
Tarih: 22-05-2025 08:50:00 Güncelleme: 22-05-2025 08:50:00


Kıymetli okurlarım,

Bugün sizlere 2001 yılında sivil savunma uzmanı olarak atandığım il milli eğitim müdürlüğünde, o günlerden bugüne kadar memurum olarak görev yapan ve 1.1.2024 tarihinde emekli olan 9.5.2025 mübarek Cuma günü de hakkın rahmetine kavuşan -vefa adına- merhum İsa Kartal Bey’den bahsedeceğim.

Mesai arkadaşlığı önemlidir. Çünkü günün 3/1‘i onunla beraber geçer. Kâh kırar kâh kırılır ama sonunda oturup kahve içilir. Onun için iyi bir mesai ve oda arkadaşına denk gelmek şanstır. İsa Kartal Bey Mecitözü ilçesi Hıdırlık Mahallesinden olup, İstanbul’da memuriyete başlamış ve son 30 yılını Çorum il milli eğitim müdürlüğünde tamamlamıştır. Kuruma atandığımda ‘’Mahir Bey, bir memurun var çok iyi, çok efendi, ne iş verirsen hayır demez. Başı yumuşaktır…’’  Dediler. Bu duruma sevindim.  Gerçekten öyle çıktı. 24 yıllık beraberliğimde birbirimizi hiç kırmadık. Biraz aceleci ve titiz yapım var. İş icabı mini sitemler olsa da hemen telafi ettik. Geriye acı tatlı hatıralar bıraktık. Sımsıkı sarılıp helalleştik.  İnsanın çalışma arkadaşlarıyla helalleşmesi bir nimettir. Çoğu zaman bu nasip olmadan çekip gidenler ve mahşere kalan hesaplaşmalar olur. Bu da acı bir durumdur.

İsa Bey sadece kendi biriminde değil diğer birimlerden de bir iş buyurulmuşsa -bana ne demez- hemen koşardı. Diğer taraftan araştırmacı ve iyi bir okuyucu idi. Masasının üzerinde daima bir kitap bulunurdu. Bir öğretmen kızı, bir de öğretim görevlisi oğlu vardır. Bu yönüyle de takdire şayandır.  Çocukları için emek vermiştir.

Valilikte görev yaparken ilk geldiğimde bir ara aynı odada oturdum. ‘’İsa Bey, ben odada pek durmuyorum, bu memleketin adamıyım. Dolayısıyla köyden, ilçeden, ilden gelen gidenim olur. Onları çaysız gönderme. Bak çay fişleri burada’’ dedim. Osmancık’a gidince kahvehanede oturuyoruz. Köylüler ‘’Mahir Hoca’nın yanına gittik, bulamadık. Ama odasında ki çalışan adam bizimle ilgilendi. Çaysız göndermedi. Çok iyi biriymiş’’ diye konuşunca, gurur duydum. Espri olarak ‘’Tabi çaysız göndermez. Ben çay fişleri burada, sakın cebinden verme diye tembih ettim’’ dedim. Yoksa İsa Bey, gerçekten cömerttir, kim gelirse gelsin ilgilenir, ikramda asla cimrilik yapmaz. Bu bağlamda okullardan gelen personeller de hep övgü ile yâd ettiler. Bu yönüyle de ayrı bir değere haizdir.

Sivil savunmacıların kaderidir. Ne zaman oda ihtiyacı olsa direk bu birim akla gelir.(!)  Bu nedenle odaları çok değişir. Herkesin gözüne batar. (2002 yılında valilikte iken – yine oda gündeme gelmişti- zamanın il müdürüne ‘İsa Bey’i evine gönderelim, oradan çalışsın, size de oda derdi olmasın’ diye sitem etmiştim) İsa Bey’de Hukuk biriminde oturuyordu. Bir yetkili ‘’Senin memur oradan alınsın. Orası gizli yer.’’ Türü konuşunca kızdım ‘’İsa Beyle oynamaya kalkmayın. Gizli ise sivil savunma da gizli. İsa Bey masum insan iyi gelmez. Yoksa sonra sen de oturmaya oda bulamazsın’’ dedim. İlgili amir 15 gün sonra tevafukken görevden alındı. Kendisine oda verilmedi. Vesselam anılar… Anılar…

Duydum ki İsa Bey rahatsızlanmış. Hastaneye kaldırmışlar. Durumu da pek iç açıcı değilmiş. Çok ama çok üzüldüm. Ziyaretine gittim. ‘’İsa ağabey’’ dedim. Tepki vermedi. Bende üzmemek ve üzülmemek adına müsaade isteyip ayrıldım. Arada çocuklarına mesaj yazarak bilgi almaya çalıştım. Ama hep ‘olumsuz’ dediler. 9 Mayıs Günü hastaneye gitmiştim. Beş dakika kapıdan bakayım diye telefon ettim. Ulaşamadım. Daireden bir arkadaşla Salı günü ziyarete tekrar gidelim diye anlaştık. Lakin akşam telefon geldi. ‘’Gönül isterken kader gülermiş’’ misali ‘’İsa Bey’i kaybettik’’ diye.

10 Mayıs Cumartesi Günü Mecitözü Merkez Camisinde kılınan cenaze namazından sonra ilçe mezarlığına defnettik. İmam efendinin müsaadesiyle namaz öncesi cami cemaatine 20 dk. Afetler ve İsa Beyle ilgili konuşma yapmak nasip oldu.

Emekli olunca bir yakını arar. ‘’Amca emekli mi oldun, hayırlı olsun?’’ deyince, ‘’Yeğenim, 2020’de kovit emekli etti. 2024’te devlet emekli etti. Artık 2025’te kim emekli eder, bilmiyorum’’ der.

Rahmetlinin benim gibi pek bilgisayar becerisi yoktu. Bazen ‘’Aman İsa Ağabey, bu yazıya dikkat et önemli. Sonra müdürle kavga yapmayalım’’ deyince, ‘’Tamam Mahir Bey’’ derdi. Canı sağ olasıca yine hata yapardı. ‘’Ağabey, ne yaptın yanlış olmuş’’ dediğimde ‘’Ya Mahir Bey ben doğru yaptım, bilgisayar yanlış yapmış ya da Mahir artık emekliliğimiz geldi’’ derdi. Bende ‘’İsa ağabey, müdüre sen git. Ben gidersem bana fırça atarsa bende gelir sana atarım. Ama sen gidersen fırçayı tek sen yersin ben kurtulurum’’ diye takılınca ‘’Tamam Mahir Bey’’ derdi. Hiçbir şeye itiraz etmezdi.

Bazen okullardan yazıların cevabı gelmeyince kızar İsa Bey ‘Benim adıma tekit yaz’ deyince ‘’Tamam Mahir Bey’’ derdi. Sonra ‘Ne yaptın İsa ağabey?’ deyince ‘’Mahir Bey ben tek tek tekrar aradım arkadaşlar getirecekler. Bu seferde tekit yazmayalım’’ diyerek işi çözme yoluna gider kimseyi kıramazdı. Böyle böyle 24 yıl abi kardeş görev yapmak nasip oldu. Hatta arkadaşlara ‘’Mahir Bey çok iyi biri hiç müdürlük havası yok’’ dermiş.

Özeti: Emekliliğinin boşluğunu henüz atlatamamışken birde ani vefatı ile karşılaşmak gerçekten çok üzdü. Belki de rahmetli annemizden sonra en çok acısı dokundu desem yalan olmaz. Kaybedince daha çok sevdiğimi anladım. Onu hep güzellikleri ile hatırlayacağız. Ömrümüz oldukça yâd edeceğiz. Rabbim taksiratını affeylesin. Sevenlerine ve ailesine sabrı cemil versin.

 

Acı olsa da ölüm gelecektir mutlak bir gün

Hoş bir seda bırakabilmektir mevzuu o gün

Sen bıraktın be İsa ağabey! Sayısız defalar

Kötü diyemez insanlığına seni tanıyanlar





YAZARIN DİĞER YAZILARI

Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
HABER ARŞİVİ
nöbetçi eczaneler
HABER ARA
YUKARI