Sosyal medyada zamanımızı ne kadar harcıyoruz? Bunu yanıtlamak kimilerine zor gelebilir. Çünkü bağımlılık derecesine geldik. Her şeyde olduğu gibi bunda da aniden bağımlı olmadık. Bazen canımız sıkıldı biraz oyalanayım dedik bazen kafamızı dağıtmak isteyip saatlerce içinden çıkamadık bazen de bir bildirim ile kendimizi o videodan diğer fotoğrafa attık. O akışın içerisinde kendimizi kaybettik. Akışta kendimizi öylesine değil, belli teknik ve düşüncelerle kaybettik daha doğrusu kaybettirildik. Bu da zihnimizin işleyişini bilen belli bir disiplin ile oldu.
Şöyle bir söz okudum: “Yeterince gelişmiş her teknoloji sihirden farksızdır.” Nasıl olur ne alaka diyebilirsiniz. Teknoloji olmasa işlerimizi bitiremeyiz, eğitici videolara bakamayız gibi bir sürü düşünce de sıralayabiliriz. Bunları düşünürken bir noktayı göz ardı ederiz. “Yeterince”... Çünkü asıl sihir orada başlar. Bu sihir öyle bir işler ki kimse ekran başında nasıl vakit geçirdiğini anlamaz. Özellikle insanlar ikna mekanizmalarında var olan uygulama kapasitesine sahiptir. Bu kapasiteyi anlayanlar ise arka planda sihirbazlardır. Çünkü zihnimizin farkında olmadığımız kısımlarını anlarlar. İşte bu noktada sosyal medyanın arka planında bizim dikkatimizi canlı tutmak için büyüme korsanlığı devreye girer. Büyümeyi hızlandırmak için insan psikolojisinden faydalanan ekip vardır. Bu ekip, veriler ile hareketlerimizi öngören modeller oluştururlar. Bunlardan bir tanesi "İkna teknolojisi". İnsanın davranışlarını değiştirmek için özellikle uğraşan tasarımdır. Bu tasarım beynimizdeki üç farklı bölüm olan rasyonel, duygusal ve ilkel yönümüzü bilir. Rasyonel beynimiz bilinçli düşüncelerimizden sorumluyken, duygusal beynimiz bilinçaltı duygulardan ve ilkel beynimiz de bilinçdışımızdan sorumludur. Her ne kadar rasyonel beyin bilinçli düşünüyor olsa da, kararlarımızın ardında ilkel beyin yatıyor. Dolayısıyla tüketicileri ikna etmenin yolu ilkel beyni etkilemekten geçiyor. O da insanlara kar-zarar gösterip seçimi onlara bırakmak. İlk başta çok da etkileyici durmayabilir. Ancak kullanılacak kelimeler müşterilerinizi ikna etme gücünüzü ikiye katlayabilir. Kelimeleri seçerken de karşılıklılık, azlık, otorite, tutarlılık, beğeni ve toplumsal kanıt gibi bilimselliği kanıtlanmış yöntemlerden yararlanırlar. Sonuçlarından birisi kullanıcının gerçek dünyadaki davranış ve duygularını ona fark ettirmeden etkileyebileceklerini görmek oldu. Diğer bir unsur, sosyal medyada ekranı aşağı çekince akış yenilenir, tepede yeni bir akış çıkar. Bunu ara ara yapmamız bize masumca gelebilir ama bu psikolojide "aralıklı olumlu pekiştirme" diye adlandırılır. Yine insan zihninin işlenişi yönünden ele adıklarını görebiliriz. Bunların yanı sıra kullanımı artırmak için katılım, büyüme ve reklam hedefleri de vardır.
Bizler, bize sunulan dünyayı gerçek kabul ederiz. Ama kendi dünyamızı oluşturmak istediğmizde çoğu şey zor gelir. Ama bütün güzellikler zorluklarla gelir. Iris Murdoch'un dediği gibi "Bir hayal dünyasında, bir illüzyon dünyasında yaşıyoruz. Hayattaki en büyük görev gerçeği bulmaktır." Umarım bir gün kendi gerçeğimizi buluruz.
deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler casino siteleri
fındıkzade escort ,büyükçekmece escort ,türbanlı escort ,avcılar escort ,esenyurt escort ,silivri escort