Ülkemizde meydana gelen olaylar artık insanları çileden çıkaracak duruma geldi. Yolda giderken beni niye solladın diye aracın önünü kesip şiddet arayanımı sorarsınız? Sanayide susamış gencecik bir çocuk bir bardak su istedi diye hunharca katlediliyor. Bunları tv kanallarında dinleyince aklımız bir gidip bir geliyor ne oluyor bize diye kendimizi sorgular hala geldik.
Daha dün arabamla kırmızı ışıkta beklerken arkadan gelen gencecik bir çocuk son model arabası ile bana arkadan çarptı şükür hasar yok ama adam neredeyse beni suçlayıp dövmeye kalktı. Sonrada arabamda gazeteci yazısını görünce ne hikmetse geri vites yaparak fırladı gitti.
Türkiye’de gündeme gelen şiddet olayları son dönemde artış gösterdi demek biraz olayı küçümsemek olacak hayat pahalılığının meydana getirdiği ekonomik şartlar insanların içinde biriktirdiği bu öfke, toplumun daha dezavantajlı kesimlerine doğru yayılan bir öfkeyle kendini boşaltma ihtiyacını hissediyor.
Tekel bayisine giden şahıs veresiye vermedi diye dükkanı basıp insanı öldürmeden hiç çekinmedi. Adam boşanma durumunda ki eşinin evini basıp tüm aileyi katletmedi mi?
Neden bir acımasızlık furyasıdır gidiyor, toplanmışlar kadına şiddete hayır nedir şimdi bu analiz yapalım neden bu hallere düştük anlamamız mümkün değil.
Kimdir kadın her şeyden önce bizi doğuranda anamız kadın değil mi?
Aynı yastığa baş koyup beraber yaşadığımız eşimiz kadın değil mi?
Kız evlat bizim çocuğumuz o kadın değil mi?
O zaman sormazlar mı adama nedir bu hırçınlık onlar bize emanettir onlarla eşit şartlarda yaşamak mecburiyetimiz vardır bizi onlardan üstün kılan ne vardır bunu da anlamış değilim.
Bence toplumda eğitim tam olarak yerleşmiş değil hala eksiği olan bir düzende yaşıyoruz, biz bunları yaparken hiç düşündük mü kadınlarımıza yaptığımız bu çirkinlikler de bizi diri diri doğan kız çocuklarını kumlara gömenlerden ne farkımız var. Suriye’de esir pazarı kurularak 21 yüzyılda kadınların mezatta satılmalarını görmedik mi? Bu yetkiyi bizlere kim verdi bunu da anlamış değilim.
Kadın köle değildir onlar bizim yaşantımızın birer ışığıdır onlar yoksa bizde yokuz bakın eşi ölmüş bir erkeğin kapısını açan var mı? Olmazda toplum aileye önem verdiği içindir fakat o zaman bu haksızlıklar niye, kız çocuğunun şu anda mirasını bile vermeyen toplumlar içinde bizde varız oysa Atatürk kadına seçme seçilme hakkını verdiği gibi kanunlar önünde erkekle eşit kılan kanunların Türk medeni kanuna konmasını istememiş midir.
Kadına yönelik şiddetin öykülerini her gün televizyon kanallarında dinlemekten bıktık, şiddet yalnızca bedenlere zarar vermiyor, kadınlarımızın kendilerine olan saygılarını da yitiriyor.
Haklarını arama özgürlüklerini de kaybediyor. Koca ve baba dayakları nedense kadınlarımızın bir yazgısı olarak görülüyor. Toplumda şiddete maruz kalan kadın ne yazık ki sorgulanıyor, ne giymişte kocası dövmüş ,ne yapmışta sorgulanıyor, fiziksel şiddete uğrayan kadının bunu hak edip etmediği tartışılıyor.
Kısacası şiddet dinse ve geleneksel duygularla cinsiyet ayırımcılığı yapılarak adete yasalar eliyle meşrulaştırılıyor. Bu tür şiddetle karşı karşıya kalan tüm kadınlarımızda özür diliyorum ve bizi yönetenlerden kadınlarımıza çıkarılacak ağır yasalarla sahip çıkılmasını onların anayasal haklarından dolayı rica ediyorum
Bu tür olayları da kınıyorum.
gaziantep escort mersin escort gaziantep escortseks hikayeleri
fındıkzade escort,büyükçekmece escort,türbanlı escort,avcılar escort,esenyurt escort,silivri escort