Bugun...


İsa ÇOLAKER

facebook-paylas
HAZİRANDA ÖLMEK ZOR
Tarih: 23-05-2025 08:57:00 Güncelleme: 23-05-2025 08:57:00


Şair böyle söyler ama Haziranlarda ölen şairlerimizi de unutmayız. Haziran ayı ölümün adı olmasa da adı geçen aylarda kaybettiğimiz, gerçek dünyaya göç etmiş epey şairimiz vardır. Farklı yıllarda ölen ama Haziranlarda kaybettiğimiz Ahmet Cahit Zarifoğlu, Ahmet Haşim, Abdurrahim Karakoç bunlardan bazılarıdır. Müteveffa şairlerimizin bir ortak yönü de Haziranlarda ölmeleridir. Tümüne de rahmet olsun. Üç şairimizin de ortak ya da farklı edebi tutumları vardı. Haziranda ölen şairlerimizin en eskisinden başlayarak konuşalım.

Merhum şair Ahmet Haşim, yeni şiirimizin kurucularındandır. Yahya Kemal Beyatlı’yla birlikte yeni Türk şiirini inşa etmişlerdir. Piyale kitabının önsözündeki Şiir Hakkındaki Mülahazalar yazısı bir şiir poetikasıdır. Şiirimizdeki bilinen üç beş poetik metinden birisi budur. Ahmet Haşim hece veznini kullanmamıştır. Aruzun son imkanlarıyla da harikalar yaratmıştır. Hüzün ve yalnızlık adamı olan usta, şiirini bu iki anlayış üzerine oturtmuştur. Şiirde ahenge, musikiye, seslerin ittifakına daha çok önem vermiştir. “Ağır ağır çıkacaksın merdivenlerden” derken yaşamın ritmik düzenine gönderme yapıyordu. Konudan çok söyleyişe önem verirken; geceyi, hüznü, yavaşlığı öne çıkarmıştır. Onu sembolizme götüren de bu gizli ahenktir. Kelimeleri raks ettiren bir şairdir Haşim. Hiç evlenmezken yine yalnızlığa önem verirdi. Bir Günün Sonunda Arzu’da: “Akşam, yine akşam, yine akşam/Göllerde bu dem bir kamış olsam!” Gibi kült şiir metinleri de vardır. Her alanda yazan Haşim, Frankfurt Seyahatnamesinde de gezilerini anlatmıştır.

Haziranlarda kaybettiğimiz bir ustamız da Abdurrahim Karakoç’tur. Halk şiirine yakın duruşuyla Ahmet Haşim’den uzakta duran şairimiz; açık, kolay, imgesiz bir şiir tarzını kendine şiar edinmiştir. Şiirlerini hece vezniyle yazan şair, Haşim’in tam karşısında durmuştur. Mevzun, mukaffalı bir şiir yolu tutan Abdurrahim Karakoç iyi okunan bir şair olmuştur. Sosyal, politik bir dili olan usta, her daim sesli bir şiir tonu izlemiştir. Ahmet Haşim şiiri ne kadar apolitikse, Abdurrahim Karakoç’un şiiri İslam’ın emrinde bir metinler manzumesidir. Hak Yol İslam Yazacağız şiiri marşlaşmış bir metindir. Bu kadar politik bir adam, kült bir Mihriban şiiriyle de o kadar romantik olacaktır. Ustanın eleştirel, politik, acılı birçok şiiri vardır. Yerli, milli bir şiir damarı olan Karakoç ölene kadar bu damara yakın şiirler üretmiştir. Bir Güzel Ülkü adlı çalışmasında açık bir yakın ülkü tanımı yapar: “Ülkü demek makam, mevki, taç değil. / Ülkü demek totem, sembol, haç değil/Kul icadı kof ilkeler hiç değil, /Bir güzel ülküdür gönül verdiğim.” Şehit düşen ülkücülere yazdığı birçok metne şahitlik ederiz. Akit, Gündüz gibi gazetelerde de politik yazılar yazmıştır.

Ortak Haziranlarda gerçek dünyaya göç eden diğer bir şairimiz de şiirimizin zarif adamı şair-yazar Ahmet Cahit Zarifoğlu’dur. Edebiyatımızın başkenti Kahramanmaraşlı olan usta, Yedi Güzel Adam’dan da birisidir. Şahsını şiirlerinde bulduğumuz şair Cahit Zarifoğlu’dur. Yedi Güzel Adam şiirinde arkadaşlarını anlatan şair, uzun bir insan profili anlatır: “Bu insanlar dev midir/Yatak görmemiş gövde midir/Bir yara açar boyunlarında/Kolkola durup bağırdıklarında. Diyerek verdikleri İslami mücadelenin şiirsel yürüyüşünü resmeder. Uzun bir şiir olan metin, yedi güzel adamın yoldaş profilini çok iyi anlatır. Derdi, davası olanların okuması gereken bir şiirdir. Rahmetliyi Yenidevir Gazetesinden okur ve tanırdım. Gazetede Rasim Özdenören Ağabey de yazardı. Cahit Zarifoğlu internetin olmadığı yıllarda okur köşesi mektuplarını yayımlardı. Cevaplar yazardı. Bunları sonra kitaplaştırdı. O köşeden çok şairler çıkmıştır. Bir Değirmendir Dünya en iyi eserlerinden birisidir. Gözyaşlarım değirmen döndürür diyen halk ozanı da haklıdır. Dünya bir değirmendir, öğüttüğü de insandır. Zarifoğlu televizyon metin yazarı olması hasebiyle, gezi ve televizyon ağırlıklı yazılar da yazmıştır. TRT çalışanı olduğu için, tiyatro, senaryo, film yapmışlığı vardır. İslam dünyasını da iyi anlatan bir kişiliktir. İyi bir aile babasıdır. Bir şiirinde dünyaya çok anlam yükledik diyecek kadar da mütevekkildir.

Güzel ölüm cümlesi bu üç şaire da yakışacaktır. Çünkü eserleriyle kalmayı becerebilmiş adamlardır. Veyl olsun eser bırakmadan gidenlere. Haziranlarda kaybettiğimiz bu üç şair, farklı yaşam ve düşünce dünyalarıyla hayatımıza değer katmışlardır. Öyle olmasa yazar mıydık? Modern şiire ve duygu dünyamıza renk katan bu ustaları her daim minnetle anıyorum. Süreli de okuyorum. Sosyal medyadan şiir ve nesir parçalarını paylaştığım şairlerimizi yalnız bırakmayalım. Okuyalım, tanıtalım, yazalım, analım. Üç şairin de mottolaşmış mısraları ya da cümlecikleri vardır. Abdurrahim Karakoç’tan suları ıslatamadım, Ahmet Haşim’den, Âşık yüz bulmayan adamdır, Cahit Zarifoğlu’ndan, Kapı aralığından baktığımda görebildiğim en güzel şeydir yaşamak ümleleri veciz yapılardır. Bunları unutmak mümkün mü? Ne güzel kalıp ifadeler. Odana as, oku da oku. Bir Haziran vesilesiyle andığımız ustalara selam olsun. Okunarak yaşar şairler, yazarak hatırlarız onları. Bizim yaptığımız da budur.

Merhum şair Necati Cumalı’nın Haziran adlı şiiriyle bitirelim:” Senin saçların, gülen gözlerin/Haziran günleri gibi aklıma gelir:/Daha ağaçların gölgeleri serindir/Kaçıp gidemem/Gömülmüşüm sararan kitaplar arasına..”





YAZARIN DİĞER YAZILARI

Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
HABER ARŞİVİ
nöbetçi eczaneler
HABER ARA
YUKARI