dini sohbetler sohbet elektronik sigara islami sohbetler islami sohbet muzik indir islami sohbet cinsel sohbet omegle tv türk sohbet sakarya escort yeni bahis siteleri emlak seviye 5 mutfak lavabo tıkanıklığı açma fiyatları görükle escort bursa escort su böreği sipariş dini sohbetler sohbet islami sohbet muzik indir cinsel sohbet omegle tv türk sohbet islami sohbet deneme bonusu Penis Enlargement Turkey Burun Estetiği Ankara Lazer Epilasyon Ankara Lazer Epilasyon Ankara Labioplasti Ankara Kızlık Zarı Dikimi Ankara Lazer Epilasyon Konya Dudak Dolgusu Ankara Kıl Dönmesi Tedavisi Ankara Hemoroid Tedavisi Ankara Meme Ultrasonu Ankara sakarya escort sakarya escort
Bugun...


Mahir ODABAŞI

facebook-paylas
HAYALİ
Tarih: 12-08-2024 08:58:00 Güncelleme: 12-08-2024 08:58:00


Kıymetli Dostlar,

Şiir: Bir duyguyu, özlemi, hayalleri, aşkı, çileyi… anlatır. Bazen bir serzeniştir, bazen başkaldırış… İçsel duyguyu dışa çoşkulama aracıdır. Bazen ağlatır, bazen gülümsetir, bazen özletir, bazen gaz verir, bazen özlemiyle öldürür ve bazen… Şiir, makale, günlük yazmak tatlı bir hastalıktır. Keşke tüm insanlarımız bu hastalığa yakalanabilse ve bir daha da kurtulamasa. Aslında bilerek veya bilmeyerek herkes hayatının farklı dönemlerinde şiir okur. Bazen mutluluktan okur bazen de hüzünden. Hatta ortam müsaitse eli kulağa atar okuduğu şiiri şarkı, türkü olarak söylemeye başlar. İnsanoğlunda nefis vardır. Dolayısıyla kendi söylediği o şarkı, türkü bazen o kadar hoşuna gider ki, adeta ‘ben neymişim?’ der.  Bu da gayet doğaldır. Hatta güzeldir. Hani atalarımız ‘’insan kendini beğenmese ölür’ diye boşuna dememişler. Bence de doğru… Boş verin ellerin beğenmediği, değer ver/e/mediği dönemlerde bırakın kendi kendimize değer verelim. Hem çalalım hem de oynayalım. Yeter ki edebiyat dairesinde olalım.

Kıymetli Okurlar,

Eskiden -okuryazarlık pek olmadığından- eli kalem tutanlar mektup yazmada, ağzı laf yapanlar dünürlükte işe yararken, şiir yazıp söyleyenler ise aşkın nâr/ına düşmüşlere merhem olurdu. Hatta damardan iki dörtlük söylendiği zaman karşınızdakinin durumunu az çok tahmin edebilirdiniz. Askerde veya gurbette çalışmada veya köylerde görev yaparken böyle birine denk gelmişseniz size hep yakın olmaya ve kendinden kıstığı çay, kahveyi size ikram etmek istediğine şahit olursunuz. Çünkü sizin şiirleriniz ona terapi gibi gelir. Hatta arada utanarak ‘’hocam, benim adıma bir şiir yazar mısınız?’’ diye teklif gelirse, şaşırmazsınız. Hele bir de sizi emin bilmişse içini destursuz döküverir. Sizde içinden cımbızla çekerek mısralara yerleştirirsiniz. Bunu kendisine okuyunca gözlerinden iki damla yaş süzüldüğüne kesinlikle şahit olursunuz. Sizin yazdığınız o şiiri itina ile saklar ve muhtemel ki yavuklusuna bir şekilde ulaştırmanın yoluna bakar… Bu noktada birkaç tane ilginç anım mevcuttur. Aşağıdaki şiirim de bunlardan bir tanesidir. Makalemi fazla uzatmadan ve şiiri sağa sola çekmeden lütfen sakince okuyalım… Bu şiirimi öncelikle asker arkadaşıma ve kendini bu şiirde bulanlara armağan ediyorum.

 

HAYALİ

Seni sordular bana

Bir cevap vermedim

Bunca yıl geçti aradan

Bir kez olsun göremedim

Nasılsın, iyi misin diyemedim

Yolumuz kesişseydi bir köşede

Otursaydık, ıhlamur ağacının gölgesinde

Ve dökseydik içimizi tümden birbirimize

Ağlasaydık, biraz hüzün biraz sevinçten

Anlatsaydık, hayat neler neler almış bizden

Sonra yürüseydik meşhur Gülhane Parkı’nda

Deli/kanlılık döneminin bittiğinin olarak farkında

 

Karşı büfeden alsaydık elimize birer tane kahve

Yanına da, ortak sevdiğimiz çikolata albeni/siyle

Otursaydık, sağdaki boş duran banklardan birine

Kahvemizi yudumlarken, ritim tutsaydık kuş seslerine

Unutsaydık dünün, bugünün, yarının tüm kaygılarını

Günümüzü gün etseydik hani, geçmişteki gibi aynı

 

Zamanı geçirseydik bir çırpıda, bilmeyerek

Sonra yolcu etseydik birbirimizi hüzünlenerek

Ve üzülmeyelim diye kerhen gülümseyerek

Bir de işaret bıraksaydık, işte tam burası diyerek

Özlem giderseydik arada bir de ziyaret ederek

 

Nice şairlere şiir yazdırdı, bu park ilham vererek

 

***

Dedi: ‘’Hocam benim adıma şiir yaz’’

Dedim: ‘’Hayat hikâyeni anlat biraz’’

 

Başladı inceden inceye anlatmaya

Elimden gelmez bir şey yapmaya

Dedim, bak ben duygusal bir adamım

Yoksa niyetin mi var, beni ağlatmaya?

 

Meğer ta seksenlerden gelmişler bugünlere

Neler çekmişler, yazsam yük olur kelimelere

Neyse ben fazladan dalmayayım derinlere

Sizler anlayıverin artık gerisini, bence

 

Şiir, su, hava, zeytin ekmek kadar ihtiyaç

Ne zaman hüzünlensem, söz kaleme muhtaç

Başladın mı dizeleri sıra sıra yazmaya

Bırak sahte dostları, gerçeği al sana

Ne vefasızlık eder, ne darbe vurur

Bıraktığın yerde yeşerir durur

 

***

Ah be hayat! Hepsi afaki bir hayal

Kim bilir şimdi sen nerelerdesin?

Belki de gittin, baki âlemdesin

Ben ise hala 18’lik yerdeyim

Cahilliğin ta zirvesindeyim





YAZARIN DİĞER YAZILARI

Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
HABER ARŞİVİ
nöbetçi eczaneler
HABER ARA
YUKARI