Kıymetli Okurlar,

Sizlere yeni bir kitabımı ulaştırmanın mutluluğunu yaşıyorum. Bugünleri bana gösteren rabbime sonsuz şükrediyorum. Her başarının arkasında bir hayal yatar. Çünkü hayal etmek başarmanın en önemli etkenidir. Ben de biraz yapım itibariyle hayalci birisiyim. Güzellikleri hayal etmeyi ve o hayallerin peşinden emek vererek gitmeyi herkese tavsiye ederim.

Kıymetli Okurlar,

Anı yazmak, ölümün elinden bir şey kurtarmaktır. Çünkü anılar, selin önündeki kütük gibidir. Selde yuvarlanarak giden kütüğü çekip alırsanız istifade edersiniz. Yok, eğer uzaktan uzağa seyirci kalırsanız koca kütük yuvarlana yuvarlana ta denize kadar ulaşır. Hiç kimseye faydası olmadığı gibi üstelik birde denizi kirletir. Şayet kendimizin böyle bir imkânı yoksa yazıyla çiziyle meşgul diğer insanların bunları kaleme alması da aynı anlamda fayda sağlayacak, merhum ve merhumelerin rahmetle anılmasına, unutulmamasına vesile olacaktır.  Her insanın hayatında farklı anılar vardır. Kötü anılardan ders almak güzel anılardan ise istifade etmeye çalışmak en akıllı olanıdır. Dün yaylaların, dağ köylerinin sıkıntısını çekmiş bugün ise şehirlerin nimetinden istifade etmeye çalışan bir kardeşiniz olarak, özellikle hayata yeni atılan gençlere, memurlara, amirlere rehber olabilmek, onların hata yapmamalarına vesile olabilmek niyetiyle (1966-1996 hayatımın birinci dönemi) çocukluk, gençlik ve Diyanet teşkilatında görev yaptığım süreyi farklı bir yaklaşımla anı olarak ‘’Hayallerin Peşinde-1’’ kitabımda ele aldım. Ümit ederim severek okur ve istifade edersiniz. Çünkü ‘’Hayat tomurcuklarını ümit yağmurları ıslatır. Unutulan değerleri, unutmayanlar hatırlatır’’

‘’Her pencerede çekilidir bir perde / Kim ne yaşıyor meçhuldür içeride’’ sırrınca bu kitaba ilham olan başta yaylamızı, köyümüzü ve görev yaptığım Golaz’ın zirvesi Koyunkıran köyünü, Karaboya köyünü ve Osmancık Kışla Cami cemaatini saygı ile yâd ediyorum. Okumak beslenmek, yazmak yaşamak, destek olmak ise yazara vefadır. Yakından uzaktan eserlerime teveccüh gösteren okurlarımı saygı ile selamlıyorum. Bu vesile ile yıllardır kahrımı çeken, kıymetli eşime, büyütürken telafisiz hatalar yaptığım canım çocuklarıma, gelin kızıma, damat oğluma, memuriyete başlarken hasta yatağında ’’Oğlum, okumayı bırakma, işini en iyi yapmaya çalış, kimsenin işine karışma ama kendi işine de karıştırma’’ diye bana manevi rehber olan rahmetli babama, dualarıyla kalkan olan (kitap yayına hazırlandığında hakkın rahmetine kavuşan) biricik anneme, aileye girdiğim ilk günden bu günlere kadar -maddi manevi- en zor dönemlerde bile bir cümle olumsuz söylemlerini duymadığım hep yanımda olan kayınpederime, kayınvalideme kalbi teşekkür ediyorum.

Bir sonraki eserde buluşabilmek ümidiyle, hatırınız var olsun.

TAVSİYE: 50 yılın birikimi olan, muhtevasında 660 adet farklı nükteli nasihatin yer aldığı Mahirane Söylemler – Susamak - Depremle Yaşamak - Kazalar Geliyorum Demez ve Hayallerin Peşinde-1 kitaplarımı mutlaka okumanızı ve evlatlarınıza okutmanızı samimi olarak tavsiye ediyorum. 536 5681141 No.lu telefondan iletişime geçerek,  (tanesi 200 TL) benden imzalı olarak temin edebilirsiniz.

NEDAMETLİ YILLAR

İster çocuk de istersen genç de

Cehalet havuzunda yüzdüm ben

Bir tarafı ihya etmeye çalışırken

Diğer tarafı bilmeden üzdüm ben

Geçtim nedamet köprüsünden

Haklar, helal edilir mi bilmem

Son dem, mazi tefekkür edilirken

Huzur içinde gidilir mi bilmem

Bitmeyen bir girdaba girdim

Ne sen bildin ne de ben bildim

Aha ömrümün sonuna geldim

Çıkış yolu bulunur mu bilmem

Hayata kışta açmışım gözümü

Her gece soğuk, her gece ayaz

Yalan olmaz yaşamadım desem yaz

Son dem de yaşanır mı bilmem

Hesap edemeden dünü bugünü

Yüklenmişim karlı dağın yükünü

Giderken dünyanın son günü

Boşaltabilir miyim ki bilmem

Dert bildim çevrenin tüm derdini

Koruyamadım hiçbirinden kendimi

Son dem de aynada görünce resmimi

Baktım sararıp solmuş yorgun olmuşum

Hesabı kitabı aldım üstüme

Adalet tam yerini bulsun diye

Yaranamadım yine de kimseye

Bilmem son dem yaranır mıyım?

Yazılanlar boşa yazılmaz elbet

Heybe dolarsa taşar nihayet

Yarın koparsa küçük kıyamet

Başa döner miyim ki, bilmem

Mahir’im yeter artık inme derine

İndikçe zarar vereceksin kendine

Sinema şeridi gibi baktıkça ömrüne

Yine de şükret şu an ki son haline

(23.12.2024)