Güzel günler yaşanırken dediğimizde hemen aklımıza ekonomik gidişat da buna dahil mi sorusu geliyor. Doğru ekonomik gösteregemizi ABD ve diğer AB ülkelerine kafamızı kaldırıp yukarıya doğru bakarsak doğruluk hali gözüküyor. Buna rağmen bu gün dünya ülkeleri arasında ilk yirmi içerisinde bulunuyorsak, küçümsenecek bir durum değil. Bakışımız diğer ülkelere göre aşağıda ne var, ne yok diye bakarsak kötü olmadığımız görülüyor. Bu değerlendirme sürecinde Türkiye şartlarını da göz ardı etmemeliyiz. Kimin bizim kadar terör mücadelesi var? Kimin biz kadar deprem felaketi yaşamışlığı var? Dünyanın en çok yardım sever millet olduğumuz da göz önüne geliyor.

Doğrusu ekonomik göstergemiz düzelecek yörüngeye girmiş olsa da yetesi kadar vatandaşa yansımadığından düşüncelerimiz iyimser olamadı. Yine de düzelir umudu her zaman olacaktır.

Önemli koularımızın birisi de Cumhuriyetmizin 100.yılını idrak etmiş olmamız, kutlamaya “Türk Asrı” anlamlı adıyla mutluğuğu sürdürmemiz. Hepimizin kalbinde nice  asırlara taşıyacağımız bu mutluluğu, bir görev anlayışında koruyacağız.

Demokrasiye olan inancımızı yerel seçimler sürecinde dünya kamu oyu önünde sürdüryoruz. Kurallar çerçevesinde yapılması gereken yapılıyor. Sokakların rengarenk süslenmesinden, televizyonlarda  eğitici, ilgi uyandırıcı reklamlar da görüntüye kalite yükseltiyor. Gereken yapılarak kırmadan, dökmeden, gürültü-patırtı olmaksızınyapılıyor. Bu arada şunu da eklemek gerekiyor, bütün adaylar gözünü İstanbul’a dikmiş vaziyetteler. Başa güreşmek isteyenler “İstanbul’u almak Türkiyeyi kazanmak görüşünde” çaba sürdürüyor.

Siyasilerin konuşmaları ayrı bir hava yaratıyor. Herkes ayranım çok iyi derken, ayranım ekşi diyen çıkmıyor. Vadedilenler genelde ileriki zamanda gerçekleşek tarzda sunulmakta. Yine de kültür seviyesini bozmadan sürdürülmesi vatandaşın gözleminde kalıyor. Seçim sürecinde yapılması gereken siyasiler tarafından yürütülürken, vatandaş-seçmen kendisini sandık gününe, yani 31. Mart.2024 Pazar seçim gününe hazırlıyor. Az bir vakit kaldı. Başa güreşen siyasiler son sürat seçim gezilerini gövde gösterisinde hazırlanıyor.

Kendi meşgalemiz bizi meşgul ederken, merhameti olmayan İsrail’in Filistin üzerine dengesiz hücumu bizi oraya destek olmaya mecbur bıraktı. Bizim insaniyet davranışımız çoğu ülkeye örnek oldu. Osmanlının oradan ayrılması sonrası o bölgede huzur kalmamıştı. Bugün hala savaşlar, iç kargaşa sürüp gidiyor. Osmanlı’yı sırtından hançerleyenler, bu gün bile bizi bekler oldu.

18 Mart Çanakkale savaşları anma günümüz, bu süreçte moralimizi daha da güçlendiriyor. “Çanakkale Geçilmez” öz deyişini dünyaya kabul ettirmek, hadisenin büyüklüğünü önemini tarih sayfalarına altın harflele yazdırıyor. Hindistan Kurucu lideri Mahadma Gandi, İngilizlerin Çanakkale’de yenilgiye uğratıldığını öğrenince, “Bu güne kadar Tanrı’nın İngilizlerin yanında durduğunu düşünürdüm. Gördümki öyle değilmiş. Bu fikrimi bana değiştirmemi sağlayan Mustafa Kemal oldu. İngilizlerin yenildiğini görmüş oldum. Kendisi kutlarım.” Demişti.