Bugun...


Ülkümen PELİTLİ

facebook-paylas
SOL BLOĞA KARŞILIK, MİLLİYETÇİ- MUHAFAZAKAR BLOK NEDEN ZORUNUZA GİDİYOR?
Tarih: 05-12-2016 00:00:01 Güncelleme: 05-12-2016 00:00:01


            Türkiye’de son günlerde başkanlık tartışmaları ve teröre karşı alınan önlemler konusunda dayanışma içerisine giren AK Parti ve MHP nin uzlaşmacı tutumları, bir kısım MHP li de olmak üzere ağır şekilde eleştirilip, ülkede CHP ve HDP ile hayat bulan üstü örtülü blok yüceleştirilirken, milliyetçi-muhafazakar blok ise neredeyse yerin dibine gömülüyor.

            CHP li dostlar böyle bir blok yok ve olamaz diye savunmaya geçerse, sanırım şu örnekler onların hafızasını tazelemeye yetecektir.

            7 Haziran seçimlerinde, bir çok CHP linin, barajı aşması ve AK Parti iktidarının indirilmesi adına HDP ye oy verdiğini alenen söylemekten çekinmemiş, hatta bir çok sanatçı “Oylar HDP ye” kliplerinde rol almaktan çekinmeyerek, algı operasyonuna imza atmaktan çekinmemişlerdir.

            7 Haziran seçimlerinden sonra Kılıçdaroğlu ve Demirtaş, % 60 lık blok kazandı diye sevinç çığlıkları atarak, MHP ye başbakanlığı açıkça teklif ettiler. Allah’tan Bahçeli 1999 daki tuzağa düşmedi de, hevesleri kursaklarında kaldı.

            Park köşelerinde kırmızı türbanlı kızlar öpüşüyor diye, aşağılamanın en ağırını yapan aşağılık davranışından utanmayan Şafak Pavey ve Selahattin Demirtaş’ın, birlikte nasıl salladıklarını değil ama birlikte nasıl sallandıklarını ve seviye kaybettiklerini şimdi keyifle izleyebilirsiniz.

            Gamze İlgezdi- Sezgin Tanrıkulu terörist cenazelerine katılmaktan çekinmemiş, bir başka milletvekili Hülya Güven 2012 yılında “her iki taraftanda şehitlerimiz var” diyerek başka bir skandala imza atmıştır. (Katıldıkları DHKP li militanın örgütü, birleşik eylem cephesi adı altında PKK ile işbirliğini açıklamış örgüt)

            Aykut Erdoğdu’nun “gerekirse sokak sokak, hendek hendek direniriz” diyerek hangi örgüt ağzı ile konuştuğunu sizlerin takdirine bırakıyorum.

            Masum kız dedikleri Elif Sultan Kalsen için feryatları göğe yükselirken, bu hanım kızları kısa süre sonra polise uzun namlulu silahla saldırırken vurularak öldürüldü. Takdir yine sizin.

            Eren Erdem ve yine Sezgin Tanrıkulu, Londra’da HDP ye koltuk çıkarken Türk Hükümetini nasıl suçladıklarını ne için ve kim adına yaptıklarını açıklayamadılar. Sakın ola demokrasi masalları anlatılmasın.

            Demokrat Sayın Aykut Erdoğdu’nun daha geçen günlerde tv deki bir tartışma programında masayı yumruklayarak kırıp, karşıdaki konuşmacının üzerine nasıl yürüdüğüne milyonlar şahit çünkü.

            Daha geçen hafta ulusalcı kimliğiyle yıllarca takdir ettiğimiz Deniz Baykal’ın, Ahmet Türk’ün evine gittiği ziyaret henüz hafızalardan kazınmadı. Ahmet Türk yargılama sonucunda suçlu çıkarsa, Baykal hiç utanmayacak mı? Gerçi utanma konusunda şüpheliyim. Çünkü ortaya çıkan kasedinden sonra o meclis sıralarına bir daha oturmaması gerekirdi.

            Sayın Kılıçdaroğlu ve ekürisi, yargılanmalar tutuksuz yapılsın diye feryat ederken, sanırım başka bir amaç güdüyorlar. Çünkü çok savundukları ve adına efsaneler yarattıkları, yere kurşun sıkan ve karısının bile zapt edebildiği eylemciyi görünce karısını bırakıp kameramanın arkasına saklanan, ilk uçakla Türkiye’yi terk edip, yabancı cumhurbaşkanlarının kucağında “Türkiye cehennemdir” diyen Can Dündar ve himmet paraları ile yurt dışına kaçan yüzlerce FETÖ mensubu hakkında da bir diyecekleri vardır mutlaka.

            Yine tutuksuz yargılanmalarını istediği milletvekillerinden Faysal Sarıyıldız ve Tuba Hezer’in, üç gün sonra geliyoruz deyip, üç aydır yurtdışından gelmedikleri ve PKK eylemlerinde Türkiye’ye nasıl sövdükleri hakkında da anlatacak bir masalları vardır.

            Adana Aladağ’da kaybettiğimiz cennetlik meleklerin sırtından neredeyse Müslümanlığa açıkça açtıkları savaşı savunmak için, Meclis kürsüsünden “bu kızlarımızı Madımak’taki aydınlarımız gibi yaktınız” diyebilecek bir aşağılık cümlenin arkasına sığınan milletvekilline, o dönemde 1 sene sonra CHP ye katılan SHP nin iktidarda koalisyon ortağı olduğunu, Başbakan Yardımcısının Erdal İnönü, Adalet Bakanının ise üç yıl o koltukta oturan Mehmet Seyfi Oktay ve hemen sonrasında hakim savcı kadrolarını “doğululara değilde MHP lilerimi verseydim” diyen CHP milletvekili Mehmet Moğultay olduğunu anlatacak siyasi bilgileri vardır eminim. Onların neden bu olayın faillerini aydınlatmadığı konusunda da cevaplarını merak ediyorum. Belki nutku tutulmuştur onların bir şey diyemem.

            Atatürk’ün resmini indirdi denilen milletvekilini değilde, bu iddiayı ortaya atan Aylin Nazlıaka’nın, CHP seçimlerde FETÖ ile işbirliği yaptı diyen Birgül Ayman Güler ile herkesin takdirini kazanmış Emine Ülker Tarhan’ın neden partiden ihraç edildiklerini açıklayacak bir savunmaları olsa gerek. Belki de pozitif ayrımcılık olarak sadece kadın oldukları ve yerine terörist cenazelerine katılacak rezidanslı kadın milletvekillerine yer açmak içindir!!

            En güzeli ve çarpıcı olanı da, “partideki FETÖ cüleri temizlemiyor diye protesto ederek yürüyüş yapan ve ölüm orucuna başlayan Kardeşi CHP üyesi Celal Kılıçdaroğlu’nun, partiden kesin ihraç talebiyle atılmasını mutlaka açıklayacaktır kamuoyuna. Üstelik bunu Parti Genel Başkan Yardımcısı Tekin Bingöl ne güzel açıklıyor. “ Kardeşlerden biri farklı düşünüyor olabilir. Kardeşi üzerinden bir siyasetçinin yargılanması son derece çirkin”. Allah!ım sen ne büyüksün, yıllarca akrabaları üzerinden saldırdıkları sağ siyasetçilerin yüreği soğumuştur kendilerine yapılınca yaptıkları savunma ile. Ağzını seveyim senin.

            Beş gün önce, PKK flamaları ve Apo posterleri altında poz veren CHP milletvekilleri içinde söyleyecek sözleri vardır mutlaka. İşbirliği asla olamaz, sadece demokrasi havariliğindendir sanırım. Çünkü koskoca tıp profesörü CHP milletvekili Aytuğ Atıcı, bu soru kendisine sorulunca, çok demokratik bir tavırla; “ CHP orada kurum kimliği ile yoktur, nokta” diyerek, saatlerce saldırdığı konuşmacılara demokratlık dersi verdi. Milletvekiline sahip çıkamadığın kurum kimliğini seveyim senin.

            Sayın Kılıçdaroğlu, Avrupa Konseyinin aldığı müzakereleri durdurma kararından sonra, arkası gelecek, bizi kötü günler bekliyor, ağır yaptırımlara uğrayacağız diye 7 senedir hiçbir sandıkta kazanamadığı başarıyı ve seçim yenilgilerini unutturarak, bu karardan medet umuyor. AK Partide By lock kullanan milletvekilleri ve bakanlar var diyerek sallıyor, ama bizzat Başbakan kendisine hadi açıkla gereğini yapacağım deyince, nedense bir isim bile açıklamıyor, ama kafaları bulandırma ve çamur atma konusunda maharet sergiliyor. Eğer gerçekten var ve açıkla demelerine rağmen açıklamıyorsa, suça ortaklık yapıyor.

Gariban öğretmenleri,akademisyenleri bırakın, mağdurlar yaratıyorsunuz diyerek darbeyi planlayan ve Amerika’ya onaylatan Adil Öksüz’ün, akademisyen üstelik en hassas fakültelerden ilahiyat fakültesi öğretim üyesi olduğunu gözden kaçırıyor.

            Ya benden bu kadar, Azıcıkta siz karıştırın interneti. Belki daha çarpıcı örnekleri bulabileceksiniz. Ben kimsenin ırkını, dinini, milletini, mezhebini seçme şansı olmadığından, asla eleştirilmemesi gerektiği taraftarıyım. Bunu yapana da şiddetle karşı çıkarım. Ama artık bu saldırılara midem bulanıyor. Bizde koyun değiliz. Bu kinin arkasında annesinin ermeni kökenli olması (Ben demiyorum basın yazıyor), parti sözcüsü diye getirdiği ama PKK sözcülüğüne soyunan hanımefendinin ailesinin hristiyan kökenli olması ile övünmesinin bir payı olabilir mi diye düşünüyorum. Gizli bir intikam veya bitmeyen bir kin mi var? Aşağıda açıklamasını bulabilirsiniz.

            Başkanlık, Bahçeli eleştirilerini bir kenara bırakın artık. Ülke bölünecek hikayelerini de. Zaten fiili olmasa bile, sokaklarında rahat gezemediğiniz bir bölge oluşturulmuş durumda. Asıl tehlike son yapılan ankette halkın % 75 i operasyonlara destek verirken, % 25 i ise destek vermiyor. Dolayısıyla PKK propagandasına destek veriyor. Bir başka ankette HDP ye oy verenlerin % 60-70 inin bu kadar alçakça saldırılara destek çıkan PKK sözcüsü HDP ye tekrar oy vereceğini söylemesi, sizde de alarm zillerini çaldırsın artık. Bu seçmen ve aileleri ile milyonlarca insandan oluşan ve benimle aynı topraklarda yaşamaktan rahatsız olan PKK-HDP sempatizanı ve destekçisi olduğunu ve bölünme istediğini açıkça ortaya koyuyor.

            Uyan Milletim, bende bu üstü örtülü CHP-HDP bloğuna karşı( eminim bloktan rahatsız olan binlerce CHP li vardır);  ülkem, milletim, Türklük ve İslam adına Milliyetçi-Muhafazakar blok istiyorum. Herkes haddini ve yerini bilecek.

            Yeniden buluşabilmek ümidiyle. 05.12.2016





YAZARIN DİĞER YAZILARI

Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
HABER ARŞİVİ
nöbetçi eczaneler
HABER ARA
YUKARI