Bugun...


Yağmur ÖZDEMİR

facebook-paylas
BAŞARIYI GETİREN “KUSUR”
Tarih: 13-02-2024 09:25:00 Güncelleme: 13-02-2024 09:25:00


“Kusur, benim imzamdır. Bir ismim olduğu sürece bir kusurum da olacak ve olmalı.” İhsan Oktay Anar

 

İnsanlar olarak genellikle mükemmeliyetin peşine düşeriz. İstediğimiz bir şeyi yapmak ve gerçekleştirmek istediğimizde de herhangi bir pürüz çıkmasın her şey yolunda gitsin isteriz. Ama hiçbir şey tam değildir sadece biz öyle zannederiz. Pürüzlü ve kusurlu olmak aslında bizi öne geçiren unsurlardır. İşte özgünlük dediğimiz kavram da budur. Bunun farkına varamadığımız için çevremizde insanlar hedeflediği ne varsa onu başardığında mükemmel yaptı o yüzden başardı diye de aklımızdan geçiririz. Olay eksiksiz yapmak değil, kendini öne çıkaracak olanı bulmaktır. Hayatta acı çekmediysen ve hiç hatalı olmadıysan yaşamadın demektir. Var olmak için biraz eğri, hafif buruşuk biraz da dertli olmanın zararı yoktur. Bununla ilgili Dr. Bahar Eriş’in Korkmasaydın Ne Yapardın? kitabında yer alan kısa bir örneği burada yer vermek istiyorum.

“Bir gün ormancılar gelmiş ve bizim yamuk ağaç ile düzgün ağacı görmüşler. ‘Sadece düzgün ağaçları keselim gerisini ellemeyelim,’ demişler. Düzgün ağaç kesilmiş; kereste, kürdan, kâğıt olmuş. Yamuk ağaç ise hâlâ oradaymış.”

 

Düzgün ağaç daha çok dikkatimizi çekebilir. Estetik durabilir hatta hayallere daldırabilir. Ama yamuk ağaç taşlanmış, gövdesine vurulmuş ve bıçakla dahi küçük çizikler atılmıştır. Vakti geldiğinde düzgün ve iş görür diye düzgün ağaç kesilir ve yamuk ağaç varlığına devam eder. Varlığımızın devam etmesi her şeyimizin tam olduğundan değil, eksik parçalarımızın bizi oluşturduğundadır. Konu ile ilgili bir başka örnek daha vermek istiyorum:

Avusturya asıllı Amerikalı aktör Terminatör filminin yıldızı Arnold Schwarzenneger, bilinen bir ses ve aksana sahip olsa da sinemaya ilk başladığı zamanlarda bununla ilgili sıkıntılar yaşamıştır. Kendisi aktör olmak için ABD’ye gittiğinde, yapımcılar bozuk aksanından şikâyet ediyormuş.

“Bugüne kadar kimse böyle bir aksanla star olmadı, özellikle de Alman aksanıyla... (İsmin) neydi, Arnold Şıvarzın- şinitzel mi? Evet ya, bu isimle acayip bilet satarız, müşteriler akın eder” diye dalga geçiyorlarmış.

Oyunculuk kariyeri dışında kendisinin İngilizce, konuşma ve aksan giderme koçu varmış. Vücut geliştirmek için günde saatlerce çalıştığı gibi aksanı üzerinde de sıkı çalışırsa başaracağına eminmiş.  Ancak aksanından kurtulamamış.  İngiliz antrenörü ve arkadaşı Roger C. Field'a sık sık "Ben en büyük aktör olacağım!" diyormuş.

Sonunda TV’de ufak roller almaya başlamış. Ve adım adım büyüyen film kariyeri... Ajansların kusur gördüğü ve bu yüzden de iş bulamazsın dediği şey -aksan, vücudu- kıymete dönüşmüştü.

Yazarın sevdiğim bir alıntısı ile bitirmek istiyorum. “Bazen insan ‘kusurlarından’ yükselir.





YAZARIN DİĞER YAZILARI

Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
HABER ARŞİVİ
nöbetçi eczaneler
HABER ARA
YUKARI