Bugun...


Yağmur ÖZDEMİR

facebook-paylas
ÇALIŞMA YÖNTEMİMİZİ GELİŞTİRMEK
Tarih: 17-01-2023 09:27:00 Güncelleme: 17-01-2023 09:27:00


Çoğu kişiden çalışma konusunda farklı sorunlar duyuyorum. Bunlar bana da yabancı değil çünkü ara ara ben de yaşıyorum. Motivasyonum yok, nasıl öğreneceğim, aklımda kalmıyor diye diye çalışmalarımızı maalesef sürdüremiyoruz. Bir hap olsa da içsem motivem yerine gelse, okuduğumu anlasam diyebiliriz. Bence bu kolay bir yöntem olur. Zorluğa da tahammülümüz yok. Bu yüzden de sabırlı değiliz. Hemen sonuç almak, öğrenmek ve merdivenin üç dört kat üstüne çıkmak istiyoruz. Kötü bir haberim var ki böyle hızlı adımlarla ancak tökezleriz. Aslında mesele çalışmak değil çalışamamak diye düşünüyorum. Hangi yöntemi uygulasam diye kara kara düşünüyoruz. İnternetten çeşit çeşit videolar izleyip belki de kafamızı daha da karıştırıyoruz. Burada önemli nokta kendini tanımak ya da bulmak diyebiliriz. Deneyerek, hata yaparak, korkularımızla yüzleşerek ve eksi- artı yönlerimizi bularak olabilir. Size böyle yöntemler var mutlaka uygulamanız gerekir diye maddeler sunmayacağım. Ama gerek işinde başarılı gerekse kendi tecrübelerime de dayanarak bir şeyler aktarmak istiyorum.

Bir işe başlamadan önce motivasyon ararız. Birinin "Sen aslansın, sen şöylesin" demesini bekleriz. Dış motive bizi nereye kadar götürürse işte. Ama motivasyon böyle bir şey değil. İstemeden de olsa o işin başına oturup tamamlandığında "Ben yapıyorum." diyip başka işe hevesle çalışabilmektir. Bu heves noktasına nasıl geldik? Disiplin ile. Keyfim olunca çalışırım demekle bir işte ilerlenemiyor yani. İstemeyerek de olsa o işin başına geçilecek. Günlük planlar da disipline girmenin küçük ve öz bir adımı da sayılabilir. Gün içinde yaptıklarımızı gördükçe tatminkar olup içimize de ayrı bir heves gelir. Bir başka sorunumuz okuduğunu anlamama. Hızlı olayım birilerine yetişeyim diye "anlamıyoruz." Öğrenme yavaş oluşur. Öğrendiğimizde ise o işte uzmanlaşmışızdır. Bunun yanında ilgi, istek ve çalışma da öğrenmenin parçalarıdır. Öğrenmek isterken de başarızlık korkusu yaşarız. Temelinde mükemmelliyetçilik yatar. Ama her başarısızlık yeni bir şey öğretir. Fırsatın kapısını açar. Peki öğrenmeyi nasıl öğreneceğiz? Ders çalışırken ya da hehangi bir konuda bir şey öğrenirken "nasıl öğreniyorum" demeliyiz. Bugüne kadar öğrendiğim en iyi şeyi hangi yöntemle öğrendim. Bunu fark edersek ortak bir nokta yakalarız. Sitem etmek yerine deneyerek farkına varmalıyız. Kendimizi kimse ile kıyaslamadan sadece "O yapıyorsa ben de yapabilirim." diyerek azimle çalışmalıyız. Bunu yaparken de özgüven eksikliği de yaşayabiliriz. Ama potansiyelimize inanırsak derdimiz sadece kendimiz oluruz. Bunlar güzel de öğrenirken nasıl kalıcı hale getirebiliriz peki? İşte burada da işin aslı  kendimizi tanımamız. Yazarak, duyarak, görselleştirerek, anlatarak ya da daha farklı yöntemlerle kalıcı şekilde öğrenebiliriz. Çalışmalarımızı ne kadar içselleştirip hayatımızın akışına dahil edersek bir o kadar da ezberden uzak kalıcı hale getirebiliriz. Önemli noktaları kendi cümlelerimizle not almak öğrenmenin bir diğer adımıdır. Ama bunları yaparken de çevre faktörü de önemli rol oynamakta. Olumsuz düşünceler maalesef bizi de enerji olarak düşürür. Olabildiğince kendimize kulak verip yöntemimizi özgün hale getirmeliyiz.

Çalışmayı ne zaman bir zorunluluk olarak görmezsek yöntemimizde bizi o kadar zorlamayacaktır. Bir şeyi ben yapamam dersek hangi tekniği kullanırsak kullanalım yine de yapamayız. Her şey zihninde yani kendinde başlar ve biter. Yani çalışmanın en güzel yöntemi "Sizsiniz."





YAZARIN DİĞER YAZILARI

Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
HABER ARŞİVİ
nöbetçi eczaneler
HABER ARA
YUKARI