Bugun...


Şevval ERZİNCANLIOĞLU

facebook-paylas
KEFİL OLMAK İÇİN EŞİN RIZASI ARANIR MI?
Tarih: 02-02-2023 09:22:00 Güncelleme: 02-02-2023 09:22:00


Kefil, bir alacak borç ilişkisinde alacaklıya karşı borçlunun borcunu yerine getirmemesi halinde sorumlu olan kişidir. Daha açık anlatımla; kefil, borçlu borcunu ödemezse onun yerine borcu ödemeyi üstlenen kişidir.

Kefil bir başkasının borcunu ödememesinden doğan sonuçları üstleniyorsa sorumluluk sınırını başlangıçta bilmelidir. 6098 Sayılı Borçlar Kanunu, kefalet sözleşmesinin, kefil olunan azami tutarı ve tarihi de içerir şekilde yazılı olarak yapılmasını emretmektedir. Bu doğrultuda kefilin sorumluluğu kefalet sözleşmesinde yazılı olan miktarla sınırlıdır.

Eşlerden birinin, başkalarının borçlarını üstlenme anlamına gelen üçüncü kişilere kefil olması halinde evlilik kurumu içinde yer alan mal ve haklar zarar görebilmektedir. Bu nedenle, TBK’nın 584. maddesinde kefalette eş rızası şartı getirilmiştir.

Kefalet sözleşmelerinde eş rızasıyla ilgili olarak TBK’nın “Eşin Rızası” başlıklı 584. maddesinin birinci ve ikinci fıkralarında, “Eşlerden biri mahkemece verilmiş bir ayrılık kararı olmadıkça veya yasal olarak ayrı yaşama hakkı doğmadıkça, ancak diğerinin yazılı rızasıyla kefil olabilir; bu rızanın sözleşmenin kurulmasından önce ya da en geç kurulması anında verilmiş olması şarttır.

Eş rızası somut ve belirli bir kefalet sözleşmesi için ve her sözleşmeye dair ayrı ayrı olmak üzere verilmiş olmalıdır; gelecekte akdedilecek kefalet sözleşmeleri için genel muvafakat verilemez.

Evli kişinin kefil olabilmesi için , eşinin rızasının aranması koşulu emredici nitelikte düzenlendiğinden, taraflarca bunun aksine anlaşmalar yapılamaz veya eşler bundan feragat edemez .

Anayasa Mahkemesinin kefalette eş rızasını düzenleyen TBK’nın 584/1. maddesinin iptali istemiyle dava açılmıştır. Yerel bir mahkeme, söz konusu hükümle kefalet amacı taşıyan her türlü sözleşmenin geçerliliğinin eşin rızasına bağlandığı, eşin rızasının aranmasının sözleşme hürriyetini ihlal ettiği, bu durumun ekonomik hayata da olumsuz etki edeceği gerekçesiyle iptal başvurusunda bulunmuştur. Anayasa Mahkemesi ise 26/12/2013 tarihli ve E.2013/57, K.2013/162 sayılı kararıyla iptal talebini reddetmiştir.

 Anayasa Mahkemesi gerekçeli kararında; temel olarak TBK’nın 584. maddesinin, aile birliğinin ve bu birliğin huzurlu ve mutlu devam etmesini sağlamak üzere düzenlenen sınırlayıcı ancak aynı zamanda koruyucu bir hüküm olduğu gerekçesini göstermektedir.

KEFALETTE EŞ RIZASININ İSTİSNALARI

• Mahkemece Verilmiş Bir Ayrılık Kararının Olması,

• Yasal Olarak Eşlerin Ayrı Yaşama Hakkının Doğması,

• Kefalet Sözleşmesinde Kefilin Sorumlu Olacağı Miktarı Artırmayan, Adi Kefaleti Müteselsil Kefalete Dönüştürmeyen veya Kefil Yararına Olan Güvenceleri Önemli Ölçüde Azalması Sonucunu Doğurmayan Değişikliklerin Yapılması,

• Ticaret siciline kayıtlı ticari işletmenin sahibi veya ticaret şirketinin ortak ya da yöneticisi tarafından işletme veya şirketle ilgili olarak verilecek kefaletler,

• Mesleki faaliyetleri ile ilgili olarak esnaf ve sanatkârlar siciline kayıtlı esnaf veya sanatkârlar tarafından verilecek kefaletler,

• 5570 sayılı Kamu Sermayeli Bankalar Tarafından Yürütülen Faiz Destekli Kredi ve Kâr Payı Destekli Fon Kullandırılmasına Dair Kanun kapsamında kullanılacak kredilerde verilecek kefaletler,

• Tarım kredi, tarım satış ve esnaf ve sanatkârlar kredi ve kefalet kooperatifleri ile kamu kurum ve kuruluşlarınca kooperatif ortaklarına kullandırılacak kredilerde verilecek kefaletlerde eşin rızası aranmaz.





YAZARIN DİĞER YAZILARI

Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
HABER ARŞİVİ
nöbetçi eczaneler
HABER ARA
YUKARI