Amasyamız kırmızıya büründü.
Tarih yazdığımız bu şanlı günün yıl dönümünde, çocuklar ve gençlerin eşsiz heyecanı, mutluluğu göz doldurdu.
29 Ekim Cumhuriyet Bayramımızın 100. Yıl kutlamalarında insanlar günler öncesinden etkinlikler yapmaya başladı. Gündüz etkinlikleri onur verici olduğu gibi müzelerin bedava oluşu, şehrin kırmızı ışıkları hatta Atatürk anıtının boyanarak bu güne hazırlanması, bir gün önceden anıt meydanın yıkanması güzeldi. Poster ve bayrakların asılması işte bunlar harikâ detaylardı. Amasya Belediyesi ve emeği geçen herkese teşekkürler.
Bu arada ilimizin asyişini sağlayan, emniyet mensuplarımıza, polislerimize,
Zabıtalarımıza da teşekkür ediyoruz. 29 Ekim gecesinde bayraklarla donanan şehir, adeta bir gelini andırıyordu.
29 Ekim gecesi cumhuriyet bayramının kutlandığı Yavuz Sultan Selim Meydanında kurulu bir sahne ve protokolümüzü görmek isterdik. Organizasyonu insanlar kendi içinde yapmaya çalıştı. Sunucu eşliğinde istiklâl marşımız okunsaydı, gençler için bir dj getirilseydi yada bir sanatçı, çoşku dorukta yaşanmazmıydı. Meydana toplanan herkes hayal kırıklığı yaşadı.
Hakikaten hepimiz o gece için hazırlanan muhteşem bir organizasyon bekliyorduk.
Bakın Merzifon o gece Mustafa Sandal ile bu coşkuyu kutladı.
Amasya'mızda Coşkulu halk sokaklarda kendi başına minik gruplar içinde birliktelik slagonları attı. Belli bir süreden sonra hepsinin sesi kısıldı.
Milli mücadelenin başladığı bu kutsal şehirde coşku daha yüksek olmalıydı.
Mitinglerde nasıl teşkilatlanılıyor? Nasıl hunharca paralar harcanıyorsa
Halkımızın da bu milli coşkuyu doyasıya yaşaması için gece ciddi bir organizasyon gerekiyordu. O halkı oraya ne A partisi nede B partisi topladı.
Ayrı görüşlere sahip insanlar iç içeydi.
İnsanların kendi aralarındaki sohbetleri aynen şu şekildeydi;
Bir mikrofon bile yok! doya, doya yaşayacaktık bu coşkuyu hemen bitmemeliydi, diye serzenişte bulundular.
Bazı eksikliklere rağmen Amasya'mız bayramı coşkuyla
Yaşadı. Yaşasın Cumhuriyet.
Doğum günün kutlu olsun Türkiyem.